5 Ekim 2011 Çarşamba

Güler Misin?Ağlar Mısın?

   Artık pes diyorum. Tüm garip insanlar beni buluyor sanırım. Sabahtan beri sürekli şoka girmekten kendimi alıkoyamadım. Tamam hepsini baştan anlatmalıyım. Sabah kalktığımda bugün kendimi işe gitmek için pek hazır hissetmediğimi fark ettim. Zaten insan buna kendini neden hazır hissetsin ki. Ama kötü bir gün olacağı daha en başından belliydi. Önce ne giysem diye düşünürken dolabın önünde dakikalar harcadıktan sonra olmadık bir şeyler geçirdim üstüme. Pantolonumun paçasındaki neden ve nasıl olduğunu anlamadığım beyaz beyaz noktacıkları ne yazık ki evden çıktıktan sonra fark ettim. Büyük olasılıkla bir temizlik faciası yaşamış olmalıyım. Bu detaya takılarak zaten kötü başlamış olan günümü daha beter hale getirmemek için kendime söz verdim ve yola devam ettim. Yolda yürürken karşıdan gelen bir kız, bu günün tüm kötülüğünün üzerine görmek istediğim son şey olabilirdi. Tamam giyim makyaj bunların uzmanı değilim. Yani aslında uzman olmaya bir ayak mesafesi kadar yakınım diyebilirim. Terazi kadını olmanın bazı avantajları var tabii. En başta modaya daha düşkün oluyor insan :) Neyse bir şeyi çok iyi bildiğimi söylemesem de bu kadının tam bir facia olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Üzerine bir hırka giymiş, kumaşından modeline kadar her yanından zevksizlik aksa da bunların hepsinden daha kötü olan bir yanı vardı bu hırkanın. "RENGİ" Ya asla bu renk kıyafet giymedim demem ama, ben bu renk kıyafetleri asla bu şekilde kombine etmem. Şu kadarını söylemeliyim hırkanın beden kısmı cırt bir mor renginde kolları ise fuşya rengindeydi. Yani uzaktan çook uzaktan hatta oturduğunuz yerden bile ben buradayım diyordu resmen. Ama en kötüsü tüm bu detaylar yetmezmiş gibi bu kız bu hırkanın üzerine KIRMIZI hatta KIPKIRMIZI bir ruj sürmüştü. Yani bu kadar berbat bir seçim olamaz resmen kız ben buradayım demek istiyormuş. Oysaki neden kendini bu denli deşifre ettiğini hiç anlamadım.Hayır deşifre edilecek bir yanı olsa neyse. Zaten insan ona ancak bir kez bakabilirdi. Bazen tüm bu gördüklerimden sonra kadın olmak çok utanç verici bir durum olabiliyor. 
   Şimdi gelelim esas olaya tüm bunları unutamayacağımı bilerek ofise geldim. Kendimi motive etme çabasının üst sınırındaydım. İş arkadaşlarımdan biriyle çarpık ilişkiler hakkında saçma bir tartışmaya girdim. Son zamanlarda başkalarının ilişkileriyle kafayı bozmuş durumdayım. "Şimdiki gençler nereye doğru gidiyor böyle" moduna sabah sabah girmemek daha uygun olurdu ama bombanın fitili çekilmişti artık. Muhabbet ikili ilişkiler konusuna geldi mi benden daha uzmanı yok. Ben öyle uzaktan her şeyi çok iyi kontrol edebilirim. Hemen ne doğru ne yanlış söyleyebilirim. Belki tüm bunların sebebi davulun sesinin uzaktan insana hoş gelmesinden kaynaklanabilir. Ama ben yine de bu konuda sürekli bir fikir sahibi olacağım. Her tartışmada bir sevgilin olsun da o zaman görelim seni diyen kendi tabirimle " - kafalı " eksi kafalı insanlardan çok sıkıldım. Bu yüzden ilk ilişkimi tüm bu savunduğum düşüncelerin deneyi olarak heba edeceğime yüzde yüz emin gibiyim. Durum şu ben ikili ilişkilerin insanların hayatını kaplamasının ve kişiye başlı başına bir birey olduğunu unutturma-sının çok yanlış  olduğunu düşünüyorum. Birini sevmek o yanında yokken bile birlikte adım attığını düşünmek gibidir diyebilirsiniz. (Bu sözü de şuan uydurdum) Bende buna katılıyorum evet ne güzel her an varmış gibi bir duygu ama sonuçta o adımı atan sizsiniz ve emin olun o adımı attığınızdan haberi bile yok. Ben her kişinin birazcık özgürlüğe ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Biz tam bunları tartışırken aklıma nefis bir örnek geldi ve hemen atıldım. Bizim şirkette bir tane eleman var ben hayatımda erkek gibi erkek olup da (yani gay olmadığı halde) bu kadar yalaka olan bir erkek daha görmedim. Ama yani bir insan ancak bu kadar sevgilisinin dibinde olabilir. Zaten beraber kaldıklarını söylediğinde benim tepkim direk şu olmuştu.
  - Biz kız arkadaşımla beraber yaşıyoruz biliyor musun?
  - Neden ? Sokakta falan mı kaldı?
Bana göre bir erkek arkadaşla evli bile olmadan önce beraber kalmaktaki tek sebep ihtiyaç durumudur. Yani bir derdin olabilir. Ne bilim geçici bir süre için onunla kalman gerekebilir. (Bu süre tabii ki çok uzamamalı. Yani bir yıl geçici süre kavramının içinde kesinlikle değil bana göre.) Bunun dışında birlikte kalmak bana biraz saçma geliyor açıkçası. Ben bu düşüncelerimi iş arkadaşımın kendisine de söylemiştim zaten ama bugün konusu açılmışken diğer arkadaşıma da onun üzerinden örnek vererek bence olması gerekeni anlattım. Tabii beni anladı aslında olması gerekenin bu olduğunu da kabul etti ama hepsi bu kadar. Kendi hayatına bu fikirleri uygulamayarak neleri kaybettiğinin farkında değildi. Bu bir savaş değil tabii ki ama yine de anlamasını istiyorum karşımdakilerin ne demek istediğimi. Neyse biz tartışmayı sonlandırdık ve yerlerimize oturduk. Bu sırada o geldi. Hani şu sevgilisi ile birlikte yaşayan. Biraz solgun göründüğünü söyleyebilirim. Her zaman tam motive ofise giren ona buna şaka yapan laf sokan adam gitmiş kara kara düşünen ve sonucu olmayan düşüncelerden kurtulmanın bir yolunu bulamadığı için günaydın demeyi bile unutan bir adam haline gelmişti. Sorunun ne olduğunu bilmediğimiz için onu kendi haline bırakmaya karar verdik. Bilgisayarını açtı sanırım biraz bir şeylere bakındı ve daha sonra dün akşam ki maçın özetini izlemeye başladı. Tabi ben her ne kadar bu maç işlerinden pek anlamasam da biraz önce tartışma içinde olduğum adam anladı maç izlediğini ve heyecanla kalkıp yanına gitti.
  -Ee oğlum bu dün akşam ki maç değil mi?
  -Evet o. (Yüzü hala düşük)
  -Bende başka bişi açtın sandım. Süper maçtı dimi?
  -Öyle miydi?
  -Evet abi izlemedin mi?
  -Yok oğlum benim manitanın dizisi varmış onu izledik.
İkimizde o an koptuk. Bu tutumumuz üzerine muhtemelen bize çok kızmıştır. Ama ben haklıydım ve aslında sabahtan beri anlatmak istediğim şey de buydu. 
Bizim çocuğun hali içler acısı artık yakında örgü örmeye de başlar diye düşünüyoruz. Büyük olasılıkla akşam maçı düşünürken gözüne uyku da girmemiştir. Bu hali ve suratsızlığı da tamamen ondan... EE bu adamın bugün çalışması ve pozitif olması gerekiyor ki satış yapabilsin... Artık bu olanları değiştiremeyeceğine göre bugün ki satışlara elveda ve bu ay alacağı prime good bye demek zorunda. Ne yazık... 

Hiç yorum yok: