10 Kasım 2011 Perşembe

hazır mısın?

  Ben isterdim ki güçlü, en güçlü halimle görmeliydin beni. Yanıma gelmeliydin... Tek başıma geçirdiğim o gecelerde, benimle izle isterdim o muhteşem manzarayı... Bende kal isterdim... Benimle ol ve benim yüreğime sığın... O zamanlar gelseydin bene kendini bu kadar çaresiz hissetmezdin eminim... Şarabımızı açar balkona çıkardık... Seninle seyrederdik bütün gece izmiti... Seninle ağlardık... Biz birlikte, o zamanlar yanımda olsan çok gülerdik seninle... Seninle ısıtırdım içimi, doğacak güneşi beklemek yerine... Her köşesini izlediğim izmite değil de sana verirdim tutkun sevdalı kalbimi... Artık kalmadı bunların hiçbiri... Ne bölünmemiş bir manzaran var artık ne de tutku dolu bir yüreğim... Artık kalmadım hiç kimse için... Sana verebileceğim tek şey yarım yamalar bir deniz ve öksüz kalmış bedenim... Ben isterdim ki bana ben bitmeden önce gelebilseydin... Ben isterdim ki yetişebilseydin kalbime... Ama artık izmiti izlemek için çok aydınlık geceler ve tutkulu sevda dolu kalbime ulaşabilmek için çok geç... Ama olsun sen gel yine de... Çünkü öğrendiğim şeyleri sen de öğren isterim... Anladım ki görebildiğin kadar değil hayal edebildiğin kadar büyükmüş her şehir ve anladım ki üzdüğü kadar değil sevip de dağıttığı kadar büyüktür bir kalp... 

                                     Sevip de dağıttığım kalbimin üzmediği insan o kadar çok ki... 
                                     Benimle yaşamaya ve benimle düşlemeye hazır mısın bu kenti?

Hiç yorum yok: