16 Şubat 2017 Perşembe

Ya Gel Büsbütün Ya Da Git Artık

 
Binlerce kez kırılır mı bir kalp... Kırılırmış meğer...
Sana ne yaptım ben bilmiyorum. Beni yokluğunla tanıştırmadan önceki ben; ben bile değildim üstelik. Bana beni unutturan adamdın, beni kendin yapandın sen. Sen olabilmek için kendimden vazgeçtiğim günlerde anlayamadım bunun ne demek olduğunu. Bu hayatta ilk kez senin için; kendim olmaktan vazgeçtim. Son kez de senin için vazgeçmiş olacağım kendimden.
Nereye kadar kaçabilirim ki sensizlikten.
Bana kim olduğumu unutturan, bana benden nefret etmeyi öğreten, bana uzaktan bakıp hakaretler savuran. Neden bu kadar çok sevdim ki seni ben. Hiç unutmayacağım dudaklarından dökülen sözcükleri. Hiç unutmayacağım gözlerindeki aşağılamayı. Hiç unutmayacağım seni beyaz atlı. Başkalarını dinlerken beni hiç duymayışın hep aklımın bir köşesinde olacak. Kimse senin mutlu olmana katlanamıyorken, sana kucak dolusu mutluluk getiren benden nasıl kaçtığını hep bileceğim. Tüm bunlara rağmen seni sevmeye doyamayan kalbim kızıyor bana bu günlerde. Tüm o kötü günlere inat yanında olmak isteyen kalbim. Sende de farklı değildir durumlar biliyorum. Sende kendinden nefret ediyorsundur hala beni özlediğin için.
İnsan hayatında sadece bir kez aşık olurmuş. Kim uydurmuş ki bunu. Ben binlerce kez aşık oldum sana. Ben seni her gün bir başkası gibi sevdim. Bir gün yanımda beni kötülüklerden kurtaran olmanı sevdim ben. Bir gün bana yemek yapan mükemmel bir aşçı olmanı. Bir gün beni koklarken kendini unutan, bir gün ben uyurken beni seyreden olmanı sevdim. Ben sende çok şey sevdim beyaz atlı. Hayatta bildiğim öğrendiğim her şeyi yerle bir etti hayatıma girişin. Ardından yeni şeyler öğrenmeyi sevdim seninle. Seninle yaşadığım yeni hayatı daha çok sevdiğimde; eski senin beni terk edişini bile sevdim. Doğru olduğuna inandığın şeyi yapmanın gücünü sende gördüm ben. Nasıl gittiğini hiç anlayamamıştım önceleri. Sonra anladım hiç gitmemişsin aslında. Bir insan giderek kalmayı nasıl başarır senden öğrendim ben. Bu yüzden ne kadar uzağa gidersem gideyim hep seninle kalacağımı biliyorum artık. Biz çok kez kaçtık birbirimizden. Çok kez kurtardık kendimizi cevabı olmayan sorulardan. Çok kez acıttık kalplerimizi. Bu kadar çok acı çektiysek bu kadar çok ta sevmeliyiz birbirimizi. Çünkü anlıyorum insan sevmeden acı çekmiyormuş. İnsanın canını en çok acıtan şey geçmek bilmeyen, bitmek bilmeyen kocaman bir sevginin varlığını görmezden gelmeye çalışmakmış meğer. Ben seni görmezden gelmeye çalıştığım her gün daha çok acıyor kalbim.
Ne olacak şimdi beyaz atlı. Yaşananları unutamayan aklımızı karanlık bir odaya hapsedip arınmasını mı bekleyeceğiz. Tekrar savaşmak için güçlü olduğumuzu hissedeceğimiz ana mı adaklar adayacağız. Sen ve Ben Beyaz Atlı... Ne zaman BİZ olacağız...
Kalbim seninle ne kadar güçlüyse aklım senin yanında o kadar çaresiz artık. Tüm sorular sorulmuş ama tek bir cevap bile alınamamış sevgiden... Geriye kalanlarla çırpınıp duruyoruz kıyılarda. Yüzmeyi bilmemize rağmen bize yasak derinlere açılmak... Ancak uzaktan seyredebiliyoruz... Ancak hayalini kurabiliyoruz yasaklanmamış bir hayatın... Bana seni yasaklayan sen, seni benden koparan ben... Biz neler yaptık birbirimize... Biz neden bu kadar yanıldık beyaz atlı...
Düşününce bizi aklıma takılan binlerce sorudan öteye geçemiyorum. Aklımı susturup kalbime bakınca tek görebildiğim senin aşkın... Sessizce sonrasını umut ediyor kalbim. Sessizce gelmen için sana yalvarıyor... Sessizce sana doğru koşmamı haykırıyor bana... Ben ne zaman sana koşsam o kadar acıyor kalbim... Sana her geldiğimde bir kez daha anlıyorum, aslında hiç gitmediğimi. Sana her dokunduğumda bir kez daha anlıyorum, hiçbir şeyin bitmediğini. Başımı göğsüne her koyduğumda bir kez daha anlıyorum sen yokken kendim bile olmadığımı aslında...

Kalbimi parçalara ayırıp duran sensizliğin üstüne örttüğün ellerin yok artık. Hayatta var olduğumu hissedebilmek için seviyorum önüme çıkan her şeyi... Hiçbir sevgi henüz sana benzemedi beyaz atlı ama pes etmeyeceğim. Ellerinin yerini tutan bir kalp bulana kadar inatla sevmeye devam edeceğim. birilerini ya da bir şeyleri...